Sineklerin Tanrisi
Türkçesi: Mina Urgan
Türkiye Is Bankasi Yayinlari, 19. Baskı, 2011
Nobel Edebiyat Ödüllü bir yazarın elinden cıkmis olan bu
kitabı uzun zamandır okumak istiyordum. Onur’un Izmir’deki kitaplarının
icerisinde gorüncede Indiana’nin soguk kıs gecelerinde okumak üzere yanıma
aldım. Öyle de oldu, kıs aylarında okudugum bu kitap beni cok etkilemis olmalı ki,
tekrar blog yazmaya karar verdigimde ilk bu kitap aklıma geldi.
Atom bombasından korunmak uzere korunaklı bir yere tasınmakta olan cocuklarin bulundugu ucagın bir mercan adasina düsmesiyle baslıyor
hikaye. Yaslari 2-3 ila 12-13 arasında degisen ve sadece erkek cocuklarından
olusan bir grubun adada yasadıkları maceralar alısılmıs senaryoların (veya
duyulmak istenenin) dısında. Yazar,
kücük cocuk masumuyetinin bile konfordan uzak, yasamak icin caba ve emek
gerektiren sartlar altında korku ve kotülük icerebilecegini müthis bir kurgu
ile gozler onüne seriyor. Bir psikolojik deney titizligiyle kurgulanmis olan
hikaye, insan dogasının hem iyilik hem de kotülügü barındırdıgını, gücsüz ve
caresiz bir kalabalıgın bilim ve akıla üstün gelip, onlari yok edebilecegini
anlatıyor.
Kitabın beni en cok etkileyen kısmı, bütün bu hikayenin
dogru (olabilecek) olması. Yeterince egitilmemis kitlelerin sag duyudan uzak
davranıp, menfaatleri yonünde hareket edebilecegini (ettigini) bir kez daha
farketmemi saglamis olmasıdır.
Kitabın yayınlanma oyküsü, Mercan Adası ile benzerligi ve farkliliklari,
sosyal psikolojik analizi hakkinda daha fazla yorum okumak ve karakterler
hakkinda daha fazla bilgi edinmek isterseniz Murat Gulsoy’un kitap hakkindaki ‘SİNEKLERİNTANRISI’NI OTOMATİK PORTAKAL TEDAVİ EDEBİLİR Mİ?’ baslikli yazisini
okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder