3. GUN
3. gunumuz Manitou Springs’te bulunan Cottage tarzindaki
motel’de basladi. Cottage Moteller ozellikle genis ailelerin kalabilmeleri icin
tasarlanmis, ev tarzinda yapilardan olusuyor, fiyatlari da oldukca uygun.
Kahvaltimizi motelde yaptiktan ve hotel gorevlisinden de gun planlamamiz icin
gerekli bilgileri aldiktan sonra ‘Garden of the Gods’ a dogru yola koyulduk. 20
dk surecek olan yolumuzun daha ilk 10 dakikasinda buyuk kirmizi kayaliklari
gorduk ve elbette heyecanimiz artti. Almis oldugumuz adres bizi direk olarak
Garden of the God’s Visitor Center’a goturdu. Burasi da turistler, gezginler ve
kaya tirmaniscilari icin oldukca yararli bilgiler bulabileceginiz, dogal park
hakkinda ayrintili bilgi ve dokumanlara ulasabileceginiz guzel bir merkez. Ayni
zamanda bu merkezden de harika fotograflar yakalayabilmeniz mumkun. Visitor
Center’da biraz oyalandiktan sonra Tanrilarin Bahcesine dogru arabamizi
yonelttik. Tum bahceyi araba ile gezebilir, dilerseniz park yerlerinde durup
yuruyus parkurlarinda gezerek fotograflar cekebilirsiniz. Biz olabildigince cok
park yerinde durarak, gorduklerimizi fotograflamayi ve bu dogal guzelliklerinin
tadini cikarmayi tercih ettik.
Oglene dogru Tanrilarin bahcesinden ayrilarak yonumuzu 'Old Colorado City’ye cevirdik. Burasi acikan karnimizi doyurmak icin uygun bir
mekan. Old Colorado City esnaflardan olusan alis veris magazalari,
restoranlari, kucuk eglence merkezleri ve kafeleri ile kucuk ve sevimli bir
bolge. Burada bahceli bir yerde ogle yemegimizi yiyip, hos sohbet garson
hanimla lafladik. Sonrasinda da etrafta dolarak benim koleksiyonum icin magnet
ve Onur icin pin aldik.
Bir sonraki duragimiz ise 'Pikes Peak' oldu. Pikes Peak’e
cikan yola sapmadan once kucuk bir kahve dukkanina ugrayarak bizi gunun geri kalan
kisminda zinde tutacak olan kahvelerimizi de alip yola koyulduk. Pikes Peak’e
cikabilmek icin kisi basina 12$ odenmesi gerekiyor, ve hava sartlarina bagli
olarak zirveye cikabilmek mumkun olmayabiliyor. Bugun giriste bize 19 mil'lik yolun sadece ilk 16 mil’lik kismina kadar olan bolumunun acik oldugu soylendi, fakat sonrasinda sonuna kadar cikabildik. Ancak, son 3 mil’lik
kisimda dolu yagisi ile karsilastik. Tek yonlu, dar ve virajli yollarda dolu
ile karsilasmis olmaktan dolayi cok mutlu oldugumu soyleyemeyecegim. Yine de,
yol boyunca gormus oldugumuz manzaralar ve cekmis oldugumuz fotograflar
bunlarin hepsine degdi. Zirveye yaklasan her donemecte nefes kesen bir manzara
ile karsilasmis olmamizdi sanirim bizi zirveye ulasmaya iteleyen kuvvet. Zirvede
dolu sebebiyle arabamizdan cikmamiza izin verilmedi. Donus yolunda da park
yerlerine ugrayarak ve manzaranin tadina vararak asagiya indik. Asagiya dogru
indikce gunes tekrar yuzunu gosterdi ve biz tekrar isindik.
Pikes Peak’ten sonra 'Colorado Springs’e gecip aksam
yemegimizi yedik. Onur’un tecrubelerine gore Colorado Springs’li ascilar et
konusunda Kansas City’den daha maharetli. Karnimizi doyuduktan sonra, 1 saatlik
bir yolculuk yaparak Denver’e ulasip, yarinki uzun yolculugumuz icin istiharete
cekildik.
Birde bugun harika panoramic cektik, onlardan bazilari:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder