4. GUN
Gezimizin 4. Gunune Denver’de basladik. Ilk duragimiz
‘Cathedral Basilica of the Immaculate Concenption’ oldu. Sabah saatlerinde
ugradigimiz hac seklinde yapilmis bu katolik klisesi oldukca etkileyici ic
dizayn, heykeller ve vitraylarla suslenmis. Katheralin onu bircok evsiz insanlar
tarafindan mesken tutulmus, bu durum bize cami onundeki dilencileri
hatirlatmadi degil. Iklim olarak oldukca sicak olan Denver’de bu kadar fazla
sayida disarida kalan insanin olmasina da sasirmamak lazim sanirim.
Denver’deki ikinci duragimiz ise ‘Civic Center’ oldu. Burasi
sehir icin onemli binalara yakin olan ve icerisinde heykeller, anitlar ve
mesire yerleri iceren bir alan. Bir tarafinda belediye sarayi, diger tarafinda
kutuphane bulunan bu park oldukca simetrik bir yapiya sahip. Parkin orta yerinde
durdugunuzda, dondugunuz her ana yonde buyuk ve onemli bir yapi gorebilmeniz mumkun.
Park hakkinda evsizlere barinak olusturdugu konusunda olumsuz elistiriler
olsada, bu duruma dikkat cekmek icin de calismalar baslatilmis. Bugunku
ziyaretimiz sirasinda bircok ogrenci grubu ile de karsilastik ve parkin egitim
amacli olarak da hizmet verdigini gorduk.
Civic Center’dan ayrildiktan sonra, 16. Cadde (16thStreet Mall)’e giderek hem ogle yemegimizi yedik, hem de sehir hakkinda birkac
magnet ve pin aldik. Sonrasinda ver elini Salt Lake City…
Denver’den Salt Lake City’e olan yolculugumuz yaklasik 7
bucuk saat surdu. Amerikanin nufusu en az eyaleti olan Wyoming’ten gecen
yolumuz uzerinde ucsuz bucaksiz arazilerden gecip, boga surulerine selam
verdik. Ceylan ve geyiklere de el salladik. Siddetli ruzgarlari oldugunu
dusundugumuz bu eyalette yol boyunca ruzgara karsi dikkatli olmamiz gerektigini
gosteren tabelalarla karsilastik. Yolumuzun uzerinde duraklarin en buyugu olan
ve kamyoncular tarafindan oldukca ragbet goren Rock Springs’te yemek molasi
verdik. Bu eyaleti gecerken dogal yasami ve doga manzarasinin tadini cikarmis
olmamiza ragmen boyle issiz bir yerde yasamadigimiz icin de sukurler ettik.
Yemek molasi verdigimiz sirada disarida kum firtinasi vardi, garson kiza bu
durumun her zaman mi oldugunu sordugumuzda ise o bolgenin surekli ruzgarli
oldugunu ve sonunda yaz geldigini soyleyerek gulumsedi. Bunun uzerine kendi
yasamimiz icin ettigimiz sukurlere yenilerini ekledik.
Wyoming’ten Utah’a dogru gecerken gordugumuz yesillikler
artti ve bitki ortusu yukselmeye basladi, tekrar agaclar gorebildik. Derin vadi
ve kanyonlardan gecip, iki gecemizi gecirmeyi planladigimiz universite (University of Utah) misafirhanesine dogru yol alirken kipkizil bir gunes bizimle birlikteydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder